Erzin Belediyesi Müzik Kursları

Ali Demiral
2

Hatay Erzin Belediyesi'nce bir kültür sanat hizmeti olarak verilen ücretsiz müzik kursları hakkında söyleşi yapmak üzere iki gün boyunca, belediyenin karşısında, postanenin üst bitişiğindeki iş hanının ikinci katında yer alan mekânı ziyaret ettim. İlçemize Payas'tan özel gelen müzik şefi Recep Coşkun, her yaştan insana çeşitli eğitimler veriyor. Ritim, enstrüman, koro gibi... Aynı zamanda Recep bey, gençleri konservatuvara hazırlayarak geleceğin sanatçılarının yetişmesine katkıda bulunuyor. Türk Sanat Müziği (TSM) korosu lokomotif ekiple söyleştik. Derslerden çektiğim görüntüleri de klip gibi derleyip hazırlayarak röportajın sonuna ekledim. Kurslar hakkında bilgi almak ve de aralarına katılmak için "Erzin Belediyesi Türk Müziği Topluluğu" yazarak sosyal medyadan ulaşabilirsiniz.

Udî Handan Sökmen'in çekiminden koroyla hatıra fotoğrafı

(toc) #title=(İçindekiler)

Erzin Belediyesi TSM Korosu Çekirdek Kadrosu

E(caps)rzin Belediyesi müzik kursları hakkındaki söyleşinin sorularına geçmeden önce sizleri tanıyalım.
Recep Coşkun: Koro şefi. Aslen Payaslıyım. İki çocuk babasıyım.
Zekiye Yavuz: 9 yıl önce şimdiki belediye başkanımız sayın Ökkeş Elmasoğlu öncülüğünde kent konseyi korosu olarak başlayan, sonrasında da Erzin Belediyesi Türk Sanat Müziği korosu olarak devam eden grubun ilk üyelerindenim. Teşekkür ederim.
Günay Gökçe: Erzinliyim. Koromuzda korist olarak görev almaktayım.
Nurcan Akıncı: Emekli eğitmenim. Belediyenin korosunda yer alıyoruz, söylüyoruz.
Duynaz Elmasoğlu: Antalyalıyım. 23 yıllık öğretmenim. Koro üyesi olarak devam ediyoruz.
Özgür Bucak: Muhasebe finans müdürüyüm. 41 yaşındayım. Koroda korist olarak görev alıyorum.

Müzik Faaliyeti Onuncu Yılında

Erzin Belediyesi, müzik alanında hizmet vermeye ilk olarak ne zaman başladı? Bu çalışmaların temelinin atılma sürecini anlatır mısınız?
Zekiye Yavuz: Onuncu yıla girdik. İlk başta altı yedi arkadaşla başladık. Daha sonrasında artarak bugüne kadar geldik. Şu anda 40-45 kişilik bir grup üyemiz var. Her yıl iki üç konser vererek devam ediyoruz.

Kurs Dalları ve Zamanları

Müzik kursları kaça ayrılıyor?
Recep Coşkun: Şu anda çocuk koromuz faaliyet göstermekte. 
Cumartesi günleri 11'de başlayıp, akşama kadar süren enstrüman derslerimiz var. Enstrüman dersleri içerisinde bütün enstrümanlar var. 
Yetişkinlerin katıldığı Türk Sanat Müziği korosu var. 
Yaz sezonunda gençlerle bir rock grubu oluşturuyoruz.
Enstrüman topluluğu ile ritim topluluğu koroların bir parçası mı? Konserlerde beraber mi sahneye çıkacaklar?
Recep Coşkun: Ritim grubunu yaklaşık üç hafta önce kurduk, başkan beyin talimatıyla. (Belediye başkanını kastediyor) Burada amacımız bayanlara yönelik bir hizmet sunmak. Bu ritimlerde kendini geliştirip onlar da konser verecekler. Umuyoruz sürekliliği de olacak bu işin. Yükselecek ritim grubu.
Kurslar dönemsel olarak ne kadar sürüyor?
Recep Coşkun: Bir okul döneminde koromuz çalışmalara devam ediyor. Yaklaşık 8 ay civarında... Sonra yaz sezonunda zaten yine koromuzun kendi elemanlarıyla enstrüman, repertuvar çalışmaları devam ediyor, hazırlık yapıyoruz.
Okullar başladığında açılıyor... yani bir konservatuvar gibi...
Recep Coşkun: Aynı şekilde... evet evet... eylül ayında açarız, haziran sonu gibi sezonu konserle kapatırız. Fakat dediğim gibi; diğer repertuvara hazırlık için koromuzdaki arkadaşlarımızla o ön hazırlığı yaz sezonunda yaparız.
Belediyenin karşısında, postanenin üstündeki pasaj; kat 2

Erzin'de Müziğin Temeli Sosyal Medyadan Atılmış

Recep hocam... burada üç odada müzik çalışılıyor ve siz de bir o odaya, bir bu odaya girip kursiyerlerle ilgileniyorsunuz; her odaya, herkese yetişmeye çalışıyorsunuz. Bu nasıl bir duygudur?
Recep Coşkun: Benim için çok güzel bir duygu. Ben bir enstrüman öğrencisinin küçük bir hareketini bir hamlede yaptığı zaman çok mutlu oluyorum. Yani burada amacımız zaten Erzin'deki insanlara; gençlere, çocuklara, yetişkinlere enstrümanı sevdirip öğretmek. 
Cumartesi akşamı ben buradan yola çıkarken aracımda düşünürüm: "Acaba öğrenciler bugün verilen dersleri aldı mı, alamadı mı veyahut da ihmal ettiğim var mı, yok mu?" 
Onu kendimde sorgularım, eve her zaman mutlu giderim.

"Recep hoca gençlere dokunuyor"

Sizin söyleyeceğiniz bir şey var mı?
Nurcan Akıncı: Hocam konservatuvara ya da müzik eğitim fakültelerine yazın gençlerimizi yönlendiriyor ve burada çalışmalarını yaptırıyor ve ona keza konservatuvara dokuz öğrenciyi kazandırmış durumda. Erzin'imizden dört tane var. Payas'tan gelen var buraya, Dörtyol'dan gelen var. Yani hocam gençlere de dokunuyor.
Günay Gökçe: Artı... koro olarak senede üç ya da dört tane konser veriyoruz bu arada. 
Bir de ilk kurulduğu yıldan bahsetmek isterim: Belediye başkanımız Ökkeş Elmasoğlu kent konseyi başkanı iken kuruldu koromuz.
Duynaz Elmasoğlu: O da bir Facebook hesabından.
Günay Gökçe: Sadece küçücük bir paylaşımla... "Böyle bir şey yapsak var mısınız" dedi ve yorumlar ardı ardına gelerek böyle küçük bir grupla başladık aslında. Enstrümanlarımız yoktu. Bir tek İsmail Aksoy utla veya ritimle eşlik ederek... yani küçücük bir masanın etrafına toplanarak zor şartlarda başladık. Ama şu an çalışan sazende arkadaşlarımızın tamamı... Recep hocamızın yetiştirdiği öğrencilerle çalışarak devam ediyoruz.
Ökkeş beyin bir Facebook paylaşımıyla...
Duynaz Elmasoğlu: Evet.
Günay Gökçe: Küçücük bir Facebook...
Duynaz Elmasoğlu: Yani, "olur mu, olmaz mı?" Sadece bunu yoklamak için atılan bir mesajla...
Günay Gökçe: Aynen evet.
Duynaz Elmasoğlu: Bir anda bu boyuta geldi yani talep de çokmuş demek ki böyle.
Günay Gökçe: Evet.
Duynaz Elmasoğlu: Bir istek de varmış.
Yani kıvılcımı o zaman...
Duynaz Elmasoğlu: Aynen aynen.

Nerelerde Sahne Alıyorlar?

Günay Gökçe: Evet o şekilde temelini attık. 
Konserlerimiz ilk yıldan itibaren senede üç veya dört defa muhakkak yapılıyor. 
Artı... bir de rock grubumuz oluştu hocamızın eşliğinde. Şahin Tepesi'nde, Atatürk Parkı'nda, Burnaz Plâjı'nda gençler çok güzel konserler veriyor yazın... bilmiyorum şahit oldunuz mu? Böyle de çalışmalarımız var kendi içimizde.
Bir sonraki kursların başlama tarihi belli mi? Önümüzdeki seneye mi kaldı gelmek isteyenler için, yoksa direkt başlayabilirler mi?
Duynaz Elmasoğlu: Tabi her zaman açık.

Nereden Nereye?

Recep Coşkun: Yani gün belirlemiyoruz. Sınır yok bunda. Gönüllü geldiği zaman bizim kapımız açık. 
Şunu da eklemek isterim... sohbete dahil olmak adına... Çok ilkel şartlarda çalışmalarda bulunduk ilk başladığımız zamanlarda. Yani bir mikrofonumuz dahi yoktu. Çıplak sesle çalışıyorduk. Ses sistemimiz yoktu. Yer bulamadık.
Duynaz Elmasoğlu: Enstrüman yoktu.
Recep Coşkun: Enstrüman yoktu. Çalacak insanlarımız çok azdı. Rahmetli İsmail bey çok katkıda bulundu o zamanlar ve sonrasında sağ olsun değerli başkanımız üç tane oda tahsis etti bize. Şu anda çok ferah bir şekilde daha güzel hizmet vermekteyiz, daha güzel çalışmalarımız oluyor.
Duynaz Elmasoğlu: Enstrüman sayımız hocamız sayesinde git gide arttı ve buradan da çok kazandık, enstrümandan da. Yani dışarıdan çok fazla enstrüman ihtiyacımız kalmadı.
Günay Gökçe: Artı... belediyemizin desteğiyle iki tane baterimiz, iki tane piyanomuz oldu. Ses sistemimiz, sandalyelerimiz, odalarımız... tam müzik okulu gibi oldu.

Belediyenin Piyano ve Bateri Hediyesi

Piyanoyu, bateriyi belediye...
Günay Gökçe: Belediyemiz grubumuzun içine aldı. Artık bize ait, koromuza ait oldu yani kişilere değil.
Duynaz Elmasoğlu: Demirbaşımız.
Günay Gökçe: Artı... siz demin bir soru sordunuz ya; nasıl yeni gelen öğrenciler hangi ay veya ne zaman başlar gibi. Bizim Instagram, Facebook sayfamız var... oradan da bu paylaşımları yapıyoruz. "Başlıyoruz, başladık" gibi... 
Meselâ hani üçüncü, dördüncü ayında duymuştur veya o zaman müsait olmuştur. Gene katılabilirler yani.
Duynaz Elmasoğlu: Ki hâlâ bile yeni katılımlar var.
Günay Gökçe: Aynen şu an var evet.
Koridorda boydan boya Erzin İssos antik kentin duvar çizimi

Müziğin Etkisi ve Yansımaları

"Çarşamba günleri bizim için özel"

Eklemek istedikleriniz var mı?
Zekiye Yavuz: Biz haftada bir gelip burada çalışıyoruz ama haftanın geri kalan altı günü de onun etkisi altındayız. Deşarj oluyoruz.
Nurcan Akıncı: Aynen.
Zekiye Yavuz: Böyle bir enerji yüklemesiyle eve gidiyoruz. Bu, evde her şeye yansıyor. 
Yani her çarşamba akşamı bizim için o kadar özel bir akşamki o. Kesinlikle misafir kabul etmiyoruz. Buna çocuklarımız da, eşlerimiz de alıştı. Birisi davet ettiğinde, "Bugün çalışması var eşimin... (gülüyor) yani yok" deniyor. 
Artı... evde çocuklarımıza da yansıtıyoruz. Onun enerjisini onlar da alıyor. Şu an benim çocuklarım da enstrüman çalıyor, hepsi. Evde sürekli müziğin olması... hem evdeki huzur, hem o enerji güzel. 
Yani bizim gelip burada bir şarkı söyleyip gitmemiz değil haftada bir gün. 
Peki kendinize yakın bulduğunuz tarz var mı? Sanat müziği olur, halk müziği olur, pop olur.
Günay Gökçe: Biz bu arada halk müziği ile başlamıştık. Sanat müziğine döndük. Her türden müziğe artık karıştık. 
Özgür Bucak: Türk Halk Müziği de çalışıyoruz, sanat müziği de çalışıyoruz. Yeri geliyor rock da, pop da... Aklımıza ne geliyorsa o an... söylemek istiyoruz. Her türlü müziğe ayak uyduruyoruz.
Günay Gökçe: Repertuvarımıza da girdirdik her türü.

"Sanat müziğini seviyorum"

Yok ben kişisel olarak merak ettim. Hani insan bir havaya girer.
Duynaz Elmasoğlu: Daha önce Osmaniye korosundaydım, Osmaniye'de öğretmenlik yaparken. Orada halk müziğine daha meyilliydim ya da daha çok onu sevdiğimi düşünüyordum ama buraya gelince sanat müziğini sevdiğimi hissettim. Yani o her hâlde orada mecbur kaldığım içinmiş...
Günay Gökçe: Duynaz hocama katılıyorum. Halk müziğiyle başladık. Çok da severim ama şu an sanat müziği diyorum kesinlikle daha çok seviyorum.
Özelliği ne sanat müziğinin? Neden?
Günay Gökçe: Ben kendi adıma söyleyeyim...
Yani sözleri mi?
Günay Gökçe: Her şarkıda bunu ben hissediyorum... ağır gelen bir sanat müziği bile dinledikçe kulağımda güzelleşiyor. 
Diyorum ki: "Bunu yazan hangi ruhla yazmış acaba? Hangi sevgiyle, hangi acıyla, hangi aşkla yazmış?" 
Yazanla empati kurarak ben o duyguyu yaşamaya çalışıyorum. "Hangi ruh hâliyle yazmış" diye... 
Hatta söylerken o ruh hâline bürünüyorum, yani bunu hissediyorum gerçekten. 
O yüzden sanat müziği diyorum kendi adıma.
Duynaz Elmasoğlu: Bir de şunu eklemek istiyorum: Hepimizin çocukları buradan geçti. Kızlarımız ana sınıfındayken burada yer aldılar hep. Farkında olmadan özümsediklerini fark ettik. Kulak gelişmiş... her parçayı biz bilmeden onların çok net söylediğini fark ettik. Yani baktık ki bizim buraya gelişimiz gidişimiz çocukları farkında olmadan ona meyilli hâle getirmiş. Kendi çocuklarımız da çocuk korosunda yer aldı ve çok güzel anılar biriktirdi. Aynı şekilde ailemize, çocuklarımıza bile yansıdı. Bu bir kişinin girmesiyle bütün aile de aynı eğitimi alabilmiş olabiliyor yani.

"Biz aileyiz"

Zekiye Yavuz: Bu arada sadece TSM korosu değil aslında, içimizde aileyiz. Adımız TSM korosu ama hangimizin yüzü düşmüş, hangimizin bir sıkıntısı var, hangimiz mutlu?... artık yüz ifadelerine bakarak da anlıyoruz... gerekli bir durum varsa hemen konuşuyoruz, yapılacak bir şey varsa yapıyoruz. Sadece koro olup iki saat burada söyleyip eve gitmiyoruz. Evde de, daha üstüne neler yapabiliriz veya arkadaşımız üzüntülüydü... arıyoruz... ne oldu?... paylaşıyoruz. 
Yani sadece koro ekibi değil. Biz aileyiz en başta.
Kursiyerlerin performanslarını gösterecekleri bir sahne etkinliği yapılacaktır...
Recep Coşkun: Tabi ki her zaman için o yapılıyor zaten.
Belli mi meselâ?
Recep Coşkun: Şimdi hedefte şu var: Üniversiteye giden sadece o gençlerle müzik dinletisi yapmak istiyoruz. (Konservatuvar kazanan öğrencileri kastediyor) 
Daha sonra işte çocuklarımız, gençlerimiz burada geliştikçe onları koroya dahil ediyoruz veyahut da enstrüman veriyoruz. Örneğin şu anda iyi yetişen öğrenciler hem baterist olarak, hem gitarist olarak çocuk korosunda yer alıyor. Onlar da kendini gösterecekler orada zaten.
Söyleşi teklifimi kabul ettiğiniz, zaman ayırıp sorularımı yanıtladığınız, Erzin Belediyesi müzik kursları hakkında bilgi verdiğiniz için hepinize teşekkür ederim. Çalışmalarınızda kolaylık ve başarı dilerim.
Herkes: Biz teşekkür ederiz.
Günay Gökçe: Teşekkür ederiz geldiğiniz için.

Klip



Bu söyleşiyle ilgili bütün görüntüleri Video sayfasında bulabilirsiniz.

Yorum Gönder

2Yorumlar

  1. korolarda yer almak ülkemizde çok yaygın bir gelenek galiba değil mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Olabilir. Biraz nefes almak isteyenlerin yeri her hâlde.

      Sil
Yorum Gönder

#buttons=(Tamam, Git!) #days=(20)

Deneyiminizi geliştirmek için blog sitemizde çerezler kullanılmaktadır. Daha fazla bilgi edin
Ok, Go it!